Şirketlerin 'ödemiyoruz' diyerek reddettiği hasarlar Tahkim Komisyonu'ndan döndü

 Kaynak : Referans Gazetesi  Tarih : Nisan 2010 

Sigorta şirketinden hasarını alamayan tüketici, Sigorta Tahkim Komisyonu'na şikâyet etti. Komisyon hakemleri, yaptığı incelemeler sonucunda sigortalıyı haklı buldu ve şirketlerin hasarları ödemesine karar verdi.

Gelin, şöyle bir senaryo ile başlayalım: Otomobilinizle kaza yaptınız. Kasko sigortanız da var ancak sigorta şirketi, herhangi bir nedenden dolayı hasarı ödemeyi reddediyor. Fakat, bir üst kurum -ki, hangi kurum olduğunu birazdan söyleyeceğim- sigorta şirketini haksız buluyor ve hasarınızın tamamının ödenmesine karar veriyor. Bu sayede hasarınızı da alıyorsunuz.
 
Eminim içinizden, "Böyle bir şey olamaz" diye geçiriyorsunuzdur. Düşünebiliyor musunuz, sigorta şirketinin reddettiği bir hasar için bir kurum çıkıp sigortalıyı haklı buluyor, şirkete "Yanlış yaptın" diyebiliyor. Üstelik bu işin içinde hukuk sistemi de yok. Bu kararı veren de mahkemeler değil.
Neyse... Lafı fazla uzatmayayım. Anlattığım ve pek de inandırıcı gelmeyen bu senaryo, son dönemde gerçek oldu. Hem de öyle bir kere de değil. Birçok kere.
Bahsi geçen kurum, Sigorta Tahkim Komisyonu. Hani şu; geçen senenin sonunda, sigortalıyla sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlıkları, hukuk yoluna gitmeden çözüme kavuşturmak amacıyla kurulan ?komisyon'dan bahsediyorum.
Geçenlerde Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü Metin Karacan ile sohbet ediyoruz. Yazımın başında bahsettiğim senaryonun gerçek versiyonunu ise Karacan'dan dinledim. Niye yalan söyleyeyim, şaşırdım.
 
Toplam 341 şikâyet geldi
 
Konunun detayına geçmeden önce, Tahkim Komisyonu'na gelen tüketici şikâyetlerinden bahsedeyim. Bugüne kadar toplam gelen şikâyet sayısı 341. Bunların 326 adedi de hayat dışı branşlardan oluşuyor. Şikâyetlerin çoğunluğu da kasko ve trafik sigortalarına yönelik.
Metin Karacan, gelen şikâyetlerin sektörün prim üretimi ile paralellik gösterdiğini belirtiyor ve "Birçoğu trafik branşında. Daha sonra kasko sigortası; ardından da yangın, sağlık, hırsızlık gibi diğer sigorta branşlarına yönelik şikâyetler geliyor" diyor.
Metin Karacan'dan öğrendiğime göre şikâyetlerin hemen hemen yüzde 90'ına yakını, hasarın tamamının reddedildiğine yönelik. Yani, sigortalıların çoğunluğu, sigorta şirketinin hasarı ödememesinden dolayı Tahkim Komisyonu'na şikâyette bulunmuşlar.
Metin Karacan, şirketlerin hasarları ödememe gerekçesi hakkında da "Genel şartlar, özel şartlar veya Ticaret Kanunu, Sigortacılık Kanunu gibi değişik gerekçelerle şirketler, hasarları ödememişler. Daha doğrusu şirketler, hasarı değerlendirmişler ve ödenmemesi gerektiği şeklinde bir karar vermişler. Ya da o hasarın, poliçenin teminat kapsamına girmediğine kanaat getirmişler" şeklinde konuşuyor.
Sigorta Tahkim Komisyonu'na yapılan şikâyetlerin 341'i ise bu durumda olan şikâyetlermiş. Bu şikâyetlerin 76 tanesini de komisyon neticelendirip, hakem kararlarını mahkemeye göndermiş.
 
Komisyon ne karar verdi
 
Metin Karacan, gelen bu şikâyetler hakkında komisyonun verdiği kararlara da değiniyor ve şunları söylüyor:
"Bize gelen şikâyetleri üç grupta değerlendiriyoruz. Ya sigortalının talebini reddediyoruz, ya kısmen kabul ediyoruz ya da yüzde yüz kabul ediyoruz. Bize yapılan başvuruların 33 tanesini kısmen kabul etmişiz. Yani, sigortalının şirketinden bir talebi var. Sigorta şirketi, belirli bir miktarı hasar olarak ödüyor. Bizim hakemlerimiz ise ikisinin ortasında bir karar vermiş. 33 tanesi böyle sonuçlandı. 23 başvuruyu ise komisyon olarak biz reddetmişiz. 20 tanesinde de sigortalının istediği miktarın yüzde yüzünü kabul etmişiz."
İşte Metin Karacan'ın bahsettiği konu, sigorta şirketinin, "Biz bu hasarı hiçbir şart altında ödemeyiz" deyip de ?tahkim komisyonu'nun, sigortalıyı haklı bularak, hasarın tamamının ödenmesine karar verdiği şikâyetler. Komisyon, 20 dosyada sigortalıyı haklı bulmuş ve şirketlerin, hasarın tamamını ödemesine karar vermiş.
 
Kanun farklı yorumlanabilir
 
Bu noktada merak ettiğim konuyu Metin Karacan'a soruyorum: "Sigorta şirketinin reddettiği bir hasara, ?tahkim komisyonu'nun ?ödenecek' şeklinde bir karar vermesi; bir anlamda sigortalının haksızlığa uğradığının göstergesi değil mi?"
Metin Karacan, "Böyle değerlendirmemek lazım" diyerek başlıyor anlatmaya ve mahkemelere her yıl 20 binin üzerinde sigorta ile ilgili davalık dosya geldiğini hatırlatıyor. Bunların büyük bir kısmında da sigortalıların haklı bulunduğuna dikkat çeken Karacan, "Kiminde de şirketler haklı bulunuyor. Bu tamamen, kanunun yorumlanması ile ilgili. Aslında yargının verdiği kararlarda da yorum farklılığı olabiliyor. Mesela, kasko sigortası ile ilgili alkollü araç kullanımından kaynaklanan bir hasar olduğunu varsayalım. Burada alkollü aracın kullanım şekli, çarpışma anı, kusur dağılımı gibi değişik etkenler var. Sigorta şirketinin hasar servisi değerlendirmesinde, böyle bir durumun teminat kapsamı içinde olmadığına yönelik karara varabilir. Tahkim Komisyonu'nun hakemleri ise ?Bu, teminat kapsamı içindedir' şeklinde bir değerlendirme yapabilir" diyor.
 
Komisyonun kuruluş amacı
 
Haliyle bu satırları okuyunca aklınıza şöyle bir soru takılıyordur: Komisyon ne karar verirse versin, sigorta şirketi ödemek istemedikten sonra ödemez. Kim mani olacak?
Bu konuyu Metin Karacan'a da sordum. Karacan, kanun gereği 40 bin TL'ye kadar olan komisyon kararlarının kesin olduğunu ve mahkeme aracılığı ile sigorta şirketlerine gönderildiğini belirterek ödenmemesi halinde icra takibine kadar yaptırımı olduğunu söylüyor. Karacan, 40 bin liranın üzerindeki kararlar içinse, her iki taraf için de yargı yolunun açık olduğuna dikkat çekiyor.
Metin Karacan ile sohbetimiz böyle. Gerçekten de ilginç. Tahmin ediyorum, bundan önce hasarı reddedilen binlerce sigortalı olmuştur. Ve bu sigortalılar da uzun süren davalarla uğraşmamak için hukuk yoluna bile başvurmamışlardır. Ama bu kişilere bugün sigortayı sorduğunuzda, eminim hiç de iyi yorumda bulunmazlar.
Oysa şimdi bu sigortalıların, artık şikâyette bulunacakları bir kurum var. Görünen o ki, Sigorta Tahkim Komisyonu kuruluş amacına uygun faaliyet sürdürüyor.
 
 
Tahkim, yargıya alternatif bir sistem
 
Metin Karacan'a ?tahkim komisyonu'na yönelik gelen eleştirileri de soruyorum... Bunlardan bir tanesi, 40 bin liraya kadar olan kararlarda, yargı yolunun kapalı olmasının; hukuka aykırı bir yaklaşım olup olmadığı. Karacan, bu konuda şunları söylüyor: "Tahkim sistemi, aslında dünyada yargı yoluna alternatif bir mekanizma olarak kurulmuş. Fransa'da arabuluculuk deniyor. ABD'de bizdeki gibi tahkim deniyor. İngiltere'deki ismi ise ombudsmanlık. Bu sistemlerin tamamında da belli bir miktara kadar zorunluluk var. Çünkü, tahkimdeki esas amaç, hızlı sürede, kişilerin başvurusunun sonuçlandırılması. Bu bir alternatif yol. Yani, ?Ben hasarımın çok kısa sürede sonuçlanmasını istiyorum, 4 ay içerisinde netice almak istiyorum, bu sisteme de güveniyorum' diyorsanız, buraya gelmeniz gerekir. Yoksa yargı aşamasına geçtiğinizde, yine yıllarca süren bir bekleme süreci içerisine girebiliyorsunuz. Burada kendi iradenizle ilgili bir başvuru var. İki taraf da şartların ne olduğunu biliyor. Hem sigorta şirketi, hem sigortalı. Sigortalı için de tek başvuru yeri burası değil. İsterse, hukuk yoluna da gidebilir."
 
Noyan DOĞAN